Sığırların döl verimleri, çevresel ve fizyolojik birçok etkene bağlı olarak değişmektedir ve beslenme bu etmenler içerisinde önemli bir rol oynamaktadır.

Döl verimi özellikle süt işletmelerinde, süt üretiminin devamının ve işletmenin büyümesi için en önemli faktörlerden birisidir. Döl verimi; düve ve ineklerin, gebe kalabilmesi ve sağlıklı yavruları elde edebilmesi ve bu özelliğini ileri yaşlara kadar devam ettirebilmesidir.

Döl veriminde amaç, senede 1 yavru elde edilebilmesidir. Döl verimi normal olan bir inek, tohumlandıktan sonra yaklaşık 280 gün sonra yavru vermektedir. Bu oranı sağlayabilmek için sürünün iyi takibi ve hayvanların düzenli olarak kayıtlarının tutulması gereklidir.

Kaçırılan bir kızgınlık, 18-20 günlük bir kayba ve döl veriminde düşüşe neden olmaktadır. Sığırların döl verimleri çevresel ve fizyolojik birçok etkene bağlı olarak değişmekte ve bu etkenlerin opitimum seviyelerde olmaması ya da optimum şartların sağlanamaması, işletmelerde ciddi ekonomik kayıplara yol açmaktadır.

Döl verimi, ahır şartları, yanlış tohumlama zamanı, düşük kaliteli sperma, rahim enfeksiyonları ve ovaryum kistleri, sistemik hastalıklar ve beslenme hataları sonucunda oluşabilmektedir. Beslenme sığırcılıkta önemli bir yere sahip olmakta, döl veriminin yanında hayvanın sağlığı ve süt verimini de etkilemektedir.

Protein Düzeyi

Protein ve yapısal üniteleri olan amino asitler, yemin temel besleyici unsurlarını oluşturmaktadır. Rasyondaki ham protein oranı (HP), rasyonda bulunan tüm azotlu bileşikleri kapsamaktadır. Bir sığırın günlük protein ihtiyacı; yaşama payı ve verim payının hesaplanması ile belirlenir. Bu ihtiyaçtan fazlasının alınımı sığırlarda çeşitli metabolik rahatsızlıklara neden olmaktadır. En sık gözlemlenen durum alkaloz oluşumudur.

Mineraller ve Vitaminler

Mineral maddeler ve vitaminler, organizmada hormon sentezini, karbonhidrat, protein ve nükleik asit metabolizmasını etkileyen maddelerdir. Eksikliklerinde ciddi metabolik bozukluklar gözlenmektedir. Bu bozukluklardan birisi de döl verimidir. Erkek hayvanlarda libido ve spermatogenezisi, dişi hayvanlarda ise embriyo gelişimi, fertilite, doğum sonrası üreme aktivitesinin yeniden başlamasını etkilemektedir. A vitamininin üremeyi etkilediği uzun yıllardır bilinen bir gerçektir.

Rasyondaki Yağ oranı
Rasyon yağının üreme performansına olumlu etkilerinin negatif enerji dengesi şiddetinin azaltılması, plazma kolesterolü ve dolayısıyla steroid hormon ve özellikle progesteron sentezini artırması, plazma insulin seviyesini artırarak folikül gelişimini uyarması, araşidonik asit gibi PGF2a sentezinde prekürsör rolü oynayan yağ asitlerinin sentezini baskılayarak korpus luteumun yıkılmasını önleme şeklindedir. Plazma kolesterolü memelilerde luteal progesteron sentezinin temel maddesidir.