Koyun üreme yöntemleri ile alakalı birçok farklı bilgi olasada önemli olan bu konuyla ilgili paratik bilgilerin denenebilir ve gözlenebilir olması.

Üreme yönetiminin yapılması, sürü takviminizin en yoğun döneminde, dişi koyunların ve kuzuların sağlıklı olmalarının sağlanması için kritik önem taşımaktadır. Önceden üzerinde anlaşmaya varılmış protokollerin uygulanması ve ortaya çıkan sorunların kaydını tutmak, sonraki kuzulama dönemlerinin mümkün olduğunca sorunsuz geçmesine destek olacak ve bu dönemin stresini azaltmaya yardımcı olacaktır.

Dişi koyunun doğru beslenmesi, kuzunun tüm yaşamını etkiler. 100 günlük gebelikten itibaren fetüs büyümesini, kuzu boyutunu, sağlığını ve kuzunun doğum sırasındaki enerji (yağ) düzeylerini etkiler1. Dişi kuzular fetüs büyütmenin yanı sıra kendileri de büyümeye devam ettiklerinden, bunlar ayrı bir grup olarak yönetilmelidir. Dişi koyunlardaki eser element eksiklikleri yenidoğan kuzuyu da etkileyebilir: Kobalt eksikliği kuzuların daha yavaş emmesi anlamına gelebilir, selenyum eksikliği kuzuların daha yavaş emmesi, ayrıca soğuğa daha duyarlı olması ile immünitenin azalması anlamına gelir. İyot ve bakır da önemli eser elementlerdir. Dişi koyunların beslenmesi ayrıca kolostrum teminini de artırır.

Tabiki dikkat edilmesi gereken bazı önemli maddeler vardır.

  • Gruplandırma için dişi koyunların düzenli vücut kondisyon skorlaması yapılmalıdır.
  • Kaba yem analizi yapılmalıdır.  (Bu genellikle diyetin büyük kısmını oluşturmaktadır bu nedenle özellikle enerji ve protein açısından neye katkıda bulunduğunu bilmek önemlidir.)
  • Rasyon, gebeliğin son dönemindeki enerji ihtiyacına göre formüle edilmelidir. (tek, ikizler veya üçüz)

 Besleme tipi ve alanı

  • Ad lib (Serbest Besleme) kaba yem ile koyun başına 15 cm yemlik alanı olmalıdır.
  • Konsantreler koyun başına 45 cm yemlik alanı olmalıdır.
  • Ad lib (Serbest Besleme) erişim sağlamak için yiyecekler taze olmalı ve düzenli olarak yenilenmelidir.
  • Konsantreler (temiz, kuru) zeminden verilebilir.
  • Her zaman taze, temiz suya yeterli erişim sağlanmalıdır.
  • Dışarıda yetiştirilen koyunlar için de beslenme eşit derecede önemlidir. Otlardan alınan besinleri değerlendirmek zor olabilir bu nedenle gebelik boyunca düzenli olarak vücut kondisyon skoru (BCS) değerlendirmeleri yapılmalıdır. Kuzulama başlangıcından 2 hafta önce koyunları, kuzulama sahalarına yerleştirmek ve bol miktarda taze temiz su sağlamak da önemlidir (don olayı konusunda dikkatli olunmalıdır).
  • Laktasyona (kuzulama sonrası) yönelik otlatma planlanmalı, acil barındırma ve besleme için bir acil durum planı hazırlanmalı ve hasta koyunlar için uygun barınakların mevcut olduğundan emin olunmalıdır.
  • Besin alımının yeterli olup olmadığını izlemek için metabolik profil tespiti yapabilirsiniz. Bu tespit için kuzulamadan 3-4 hafta önce kan numunesi alabilirsiniz. Böylece herhangi bir değişiklik öngörülürse bunun uygulanması için zaman kalmış olur. Her besleme grubunda (tek, ikiz, üçüz) en az 5 dişi koyundan özellikle beta-hidroksibutirat, albümin, üre/azot, magnezyum ve bakır düzeylerinin test edilmesi için numune alındığından emin olun. Bu değerler, rasyonun koyunun ve büyüyen kuzularının ihtiyaçlarını karşılamak için enerji, protein ve makro besinler sağlama açısından yeterliliğini yansıtır.
  • Kuzulamadan sonra hayvanlar laktasyon için beslendiğinden, optimum beslenme için otlatmayı, ot uzunluğunu (hedef yükseklik>4 cm) ve parazit kontrolünü dikkate alarak yönetmelisiniz. Ot büyümesi yetersizse veya kötü hava koşulları (örn. kar) söz konusuysa, ek beslemeye ihtiyacınız olabilir. Su gereksinimlerini unutmayın; laktasyondaki koyunlar çok daha fazla su içer.
  • Dişi koyunların sağlığı
    Hipokalsemi ve ikiz kuzu hastalığı (metabolik profil tespitinden sonra risk azalması olmuştur), prolapsus, mastitis, topallık, abortus, listeriozis açısından izleme yapılmalıdır.
  • Topallık, barınağa almadan / kuzulamadan önce minimuma indirilmeli, etkilenen koyunlar ivedilikle tedavi edilmelidir.
  • Gebelik sırasında, Klostridiyal + Pasteurella trehalosi rapel aşıları bilgi formuna göre yapılmalıdır.
  • Sürünün planlanmış antiparaziter uygulama takvimine göre solucan ve trematod tedavileri yapılmalıdır.
  • Yenidoğan kuzu sağlığı
  • Bu faktör, koyunun anne olabilme kabiliyetinden, vücut kondisyon skorundan, koyunun sağlığından ve verdiği sütten etkilenebilir. Sağlıklı bir koyunun sağlıklı bir kuzu üretmesi çok daha olasıdır. Hastalığı önlemek için yönetim, hijyen ve kolostrum üzerine odaklanmak çok önemlidir. Kuzuların riski ağırlık analizi yapılarak değerlendirilmelidir: Tekler 4.5-6.0 kg, ikizler 3.5-4.5 kg, üçüzler >3.5 kg ve yüksek rakımlı bölgelerde bulunan kuzular 1-1.5 kg daha az ağır olmalıdır.
  • Kuzu hastalığı
  • Bakteriyel enfeksiyon riskini azaltmak amacıyla iç ortamda doğan tüm kuzular için ve mümkünse dışarıda doğan kuzular için göbek kısmı %10 iyota daldırılmalıdır. Hipotermi, açıkta kalma veya açlıktan kaynaklanan bir risktir; dışarıda daha olasıdır ancak iç ortamda da meydana gelebilir. Normal kuzu vücut ısısı 39-40 °C’dir. Ağız sulanması, çürükler ve eklem rahatsızlıkları5,6 hızla tetkik yapılmasını ve oral sıvılar, elektrolitler ile tedavi uygulanmasını gerektiren yaygın durumlardır – antibiyotikler ve antienflamatuarlar da gerekli olabilir. Tüm bu yaygın hastalıklar, hijyen uygulamaları ile önlenebilir veya önemli ölçüde azaltılabilir – doğum sırasında kuzu için oral antibiyotiklere güvenilmemelidir.