Çipuralarda fitojenik takviyeli diyet konusunda bilinmesi gereken önemli detaylar mevcut.
Balıklarda fitojenik takviyeli diyet, bakterilerin deri yüzeyindeki yerleşimini ve enfeksiyon riskini azaltabileceğini göstermektedir. Sarımsak, karvakrol veya timol içeren diyetlerin balık patojenlerine karşı etkili mukus antibakteriyel özellikleri sağladığı görülmektedir.
Örneğin, diyette sarımsak takviyesinin (5 ve 10 g kg-1), tatlı sularda bulunana Hazar hamam böceğindeki (Rutilus Rutilus) çeşitli bakteriyel patojenlere karşı derinin mukus antimikrobiyal aktivitesini önemli ölçüde arttırdığı göstermiştir. Photodamselae Subsp.’ye karşı bakterisidal aktivitesinde, 15 ve 30 gün boyunca kekik tozu (%0,5 ve %1 katkı) ilave edilmiş yemlerle beslenen çipura yavrularının deri mukusunda benzer bir artış gözlenmektedir. Ek olarak, karvakrol ve timol (%0.5, 1 ve %2 dahil) açısından zengin bir tıbbi bitki özütü ile desteklenmiş bir diyetle beslenen Pasifik kırlangıç balığında V. Parahaemolyticus ve Aeromonas Hydrophila’ya karşı cilt mukus bakterisidal aktivitesinde artış olmaktadır. Aksine, karvakrol ve timol bakımından zengin olan Oliveria Decumbens içeren Nil Tilapia diyetlerinde, Streptococcus Iniae’ye karşı mukus bakterisidal aktivitesinde değişiklik olmadığına rastlanmıştır. Buna karşın, bileşikler değerlendirildiğinde yüksek antibakteriyel kapasiteler bulunmaktadır.%0.5 ve %1.0 oranında Origanum Vulgare eklenmiş bir diyetle beslenen çipuranın mukusunda V. Anguillarum’a karşı antibakteriyel aktivitenin Photobacterium Damselae Subsp. olduğu görülmektedir. Yukarıda belirtilen çelişkili sonuçlar, farklı fitojenikler ve bunların biyoaktif bileşiklerdeki içerikleri, fonksiyonel diyetin takviye süresi, diyet bileşiklerinin verilmesi ve biyo-yararlanımı gibi farklı faktörlerin bir sonucu olabilir. Test edilen fitojenikler arasındaki sinerjinin bir kanıtı bu tür bakterisidal kapasiteyi geliştirmektir.
Ayrıca, balıklar için patojenik olmayan bir bakteri olan E. coli’de deri mukusunun potansiyel antibakteriyel kapasitesinin bir göstergesi olarak işaretlenmektedir. Potansiyel olarak kazanılmış bağışık göz ardı edilmektedir.
Deneysel diyetler arasında önemli bir fark gözlenmemesine rağmen, kültür ortamında her iki diyet grubundan mukus bulunması nedeniyle E. coli büyümesinde azalma eğilimi olmaktadır. İlginç bir şekilde, sarımsak takviyeli diyetler, kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, Hazar hamam böceği yavrularının E. coli’ye karşı deri mukus antibakteriyel aktivitesinde önemli bir artışa neden olmaktadır.
Ek olarak, karvakrol ve timolün, E. coli de dahil olmak üzere çoğu Grampozitif ve negatif bakteriye karşı bakteriyostatik ve bakteriyolitik aktiviteye sahip olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte, E. coli büyümesine karşı inhibe edici bir tepkinin olmaması, balık patojenlerine karşı derinin doğuştan gelen bağışıklığının teşvik edildiğini düşündürebilir.