Ruminant hayvanlar için hassas benlenme konusu detaylı ve özen isteyen bir konu. Ruminant beslenmenin zamanı ve şekli de bir o kadar önemli.

Günümüz tüketicileri giderek daha verimli, düşük etkili gıda üretimi talep etmektedir ve bu talebe hayvansal üretim de dahildir. Bu durum, maliyet verimliliğine ek olarak, sektörün çevresel etkiyi azaltmak için de etkili çözümler bulması gerektiği anlamına geliyor. Bu arada, çoğul dirençli bakterilerin gelişmesi nedeniyle, verimliliği artırmak için antibiyotik kullanmanın risklerinin daha fazla farkına varılıyor.

Bu zorlukların her biri çok farklı, hatta çelişkili görünebilir, ancak ideal olarak aynı anda birkaç konuyu ele alan çözümler bulunuyor. Bu yüzden “hassas besleme” kavramının endüstrinin temel çözümlerinden biri haline gelmesi doğal.

Hassas besleme, her bir hayvanı bireysel gereksinimlerine göre beslemek anlamına gelir. Hassas besleme, verimliliği arttırır çünkü hayvanların beslenme gereksinimleri ne kadar karşılanırsa, onların tam genetik potansiyellerine ulaşmaları da o kadar kolay olur. Önemli besin maddelerinin (örneğin enerji, amino asitler, vitaminler, (iz) mineraller) gerekli miktarlardan da az sağlanması, performansı olumsuz yönde etkileyecektir.

Mineral homojenliği önemli bir konu. Hassas beslemedeki en önemli zorluklardan biri, mineraller gibi temel besinlerin düşük oranda dahil edilmesidir. Aslında, ihtiva seviyesi o kadar düşük olabilir ki homojen dağılımın sağlanması zorlaşır. Bu, bazı hayvanların ihtiyaç duydukları tüm besinleri alamamalarına neden olabilir.

Bir diğer konu ise çoklu mineral faydaları. Çok mineralli ürünleri, yem fabrikalarının ve çiftlik karıştırıcılarının günlük işlerini de kolaylaştırabilir. Gerekli tüm minerallerin bir veya daha fazla konsantre formülde bulunması, sahadaki silo ve stok sayısını azaltır.

Son olarak, İspanya’da yapılan bir çalışmada, rumendeki mikroorganizma tarafından B12 vitaminin nasıl sentezlendiği araştırılmıştır. Kobalt, bu sentezin önemli bir bileşenidir ve bu nedenle rumende takviye edilmesi ve mevcut olması gerekir. Çalışma, sülfatla karşılaştırıldığında, PRO 4 ile desteklenen rumen mikrobiyal popülasyonu tarafından, rumende anlamlı derecede daha fazla B12 oluşumunu göstermiştir.