BAKIR: RUMİNANTLAR İÇİN TEMEL BİLEŞEN
Bakırın (Cu) ruminantlarda önemli bir eser element olduğu uzun zamandır bilinmektedir. Herhangi bir sub-klinik eksiklik, birçok anahtar enzimde gerekli olduğu gibi, hayvanın sağlığını, doğurganlığını ve üretim performansını olumsuz etkileyecektir.
Büyükbaş hayvanlar için gereksinimler, yakın dönemde ve doğumdan sonraki ilk haftalarda süt inekleri için daha yüksek değerlerle yaklaşık 10 mg/kg dm’dir. Süt İneklerinin Besin Gereksinimi’nin 8. gözden geçirilmiş baskısının ardından, ortalama laktasyon dönemindeki inekler (11 mg/kg DM) için Cu gereksinimlerde çok az değişiklik gözlenmiştir. Bununla birlikte, sütten kesilmiş inekler için gereksinimler %40 (17 mg/kg DM) artarken, yüksek verimli inekler için gereksinimler %45 (9 mg/kg DM) azalmıştır.
Aşırı Cu’ya karşı oldukça hassas olan keçiler için (25 mg/kg DM’ye kadar) daha yüksek değerler, ancak küçükbaş hayvanlar için (10 mg/kg DM’ye kadar) daha düşük değerler önerilir. Cu emiliminde gözlenen genetik bir varyasyon da Cu gereksinimlerini etkileyebilir. Literatürde özellikle İskoç Blackface’de Texel koyunları ve Jersey’de Holstein Friesian inekleri için daha yüksek gereksinimlerden söz edilir.
Süt ineklerinin mineral beslenmesi üzerine yapılan en son araştırmalarla, diyet gereksinimlerinin tanımlanmasında kılavuz ilkeler giderek daha doğru ve turarlı hale gelmektedir. Yine de, sistemde bazı sınırlamalar mevcuttur. Bu gereksinim sistemleri, rumen (işkembe) etkisini, ’emilmeyen’ etkileri veya antagonistik etkiyi dikkate almaz. Bu nedenle, en son verilerin yüksek doğruluğuna rağmen ayarlamalar yapılması gerekir.
Cu eksikliği ile Cu toksisitesi arasındaki küçük sınır ve Cu’nun rumende antagonistleri bağlamaya karşı yüksek duyarlılığı nedeniyle Cu, ruminant hayvanlarda yakından uyum sağlamak için iyi bir element örneğidir.
Gereksinimlerin üzerinde uzun süreli Cu alımı, uzun bir süre boyunca karaciğerde Cu’nun yavaş birikmesinin bir sonucu olarak kronik toksisiteye yol açabilir. Akut toksisitenin tersine, Kronik Bakır Zehirlenmesi, toksisite ortaya çıkmadan önce aylar veya yıllar boyunca ‘sessiz’ kalabilir.
Yüksek Cu seviyelerinin neden olduğu hepatopatiyi gösteren kandaki karaciğer enzimlerinin yükselmesi, birçok başka hastalıkla ilişkili olabilir. Ek olarak, klinik bulgular hafiftir ve genellikle veteriner hekimler tarafından denetlenebilen düşük morbiditeye sahiptir.
Yeme ilave edilen bakır kaynağının seçimi de önemlidir. Aslında, bilinen fizikokimyasal özelliklere ve çözünme kinetiğine sahip Cu kaynakları, rumende kompleks oluşturmaya daha az duyarlı olanın seçilmesine yardımcı olabilir. Tek değerli bakır oksit, yüksek biyoyararlanımı rumen pH’ında düşük çözünürlükle birleştirir. Bu yenilikçi Cu kaynağı, ruminant diyetlerinde daha yüksek Cu dozlarına olan ihtiyacı düşürecek; hayvanın verimliliğini, sağlığını ve refahını korumaya yardımcı olacaktır.