Ruminant hayvanlarda, buzağıların doğumdan hemen sonraki ilk 6 hafta ve sonrasında yapılacak doğru bir besleme programı, genetik potansiyellerinin ortaya çıkması ve süt veriminin artmasında büyük önem taşıyor.
Hayvanların genetik yapısı ve besleme şekline bağlı olarak değişen süt veriminde vitamin ve mineral desteğinin çok önemli. Buzağılarda sağlıklı bir gelişim için kaliteli buzağı başlangıç yemlerinin ve mamaların besleme protokollerine uygun olarak doğru miktar ve kalitede verilmesi gerekiyor. Bu şekilde beslenen hayvanlar cinsel olgunluğa daha erken ulaşıyor ve üretken sürece daha sağlıklı ve hızlı bir başlangıç yapmalarına imkân sunuyor. Laktasyon süt verimleri de daha yüksek oluyor. Yetersiz beslenen buzağılarda ise gelişim geriliğinin yanı sıra bağışıklık sistemi zayıf kalabiliyor ve buna bağlı olarak çeşitli sağlık sorunları baş gösterebiliyor.
İhtiyacı tam olarak karşılamayan rasyonlar, kalitesiz yemler, hayvan refahının uygun koşullarda sağlanamaması, yetersiz yapılan koruma ve yönetimsel uygulamalar gibi faktörler ruminant hayvanlarda süt verimliliğini olumsuz yönde etkiliyor. Süt veriminin hayvanın genetik potansiyeli yanında, çevresel faktörler, sürü yönetimi ve beslemeye bağlı olarak değişkenlik gösteriyor.
Kuru dönem ve doğum sonrası geçiş dönem uygulamaları, hayvanların sağlık durumu ve vücut kondisyonu, kaba yem kalitesi, yemin besin madde kompozisyonu, ham maddelerin sindirilebilirlik derecesinin yanında yönetimsel ve çevresel faktörler de süt verimliliğine etki ediyor.
Ruminant hayvanların normal metabolik faaliyetlerinin devamı ve verimi için vitamin ve mineral gereksinimlerinin günlük olarak karşılanması gerektiyor.
Süt sığırlarının içinde bulundukları gebelik, doğum, sıcaklık stresi ve yüksek süt verimi gibi dönemlere göre doğru ve dengeli bir şekilde beslenmesi, ekonomik ve sağlıklı bir besleme için büyük önem taşıyor. Ancak artan süt verimi, sıcaklık ve oksidatif stres, gebelik, yem değişimi ve yönetimsel faktörler vitamin ve mineral ihtiyacını artırabiliyor. Ruminant hayvanların vitamin ve mineral ihtiyaçlarının tam olarak karşılanamaması durumunda süt verimi ve hayvan sağlığı olumsuz yönde etkilenebiliyor. Bu durumda karlı bir üretim de gerçekleşemiyor.